Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı) Nedir?

Ecrimisil, taşınır veya taşınmaz malların hak sahibi olmayan ve kötüniyetli bir şekilde zilyet olan kişiler tarafından haksız işgal edilmesi durumunda, mal sahibinin talep edebileceği bir tazminat türüdür. Bu tazminat, hak sahibinin mülkiyetini haksız olarak işgal eden kişiden, malın haksız kullanımı nedeniyle oluşan zararın karşılanması amacıyla istenebilir. Ecrimisil, mülkiyet haklarının korunmasına yönelik önemli bir hukuki araçtır ve kötü niyetli işgaller karşısında mal sahiplerine maddi bir koruma sağlar.

Ecrimisil davaları, özellikle mülkiyet hakkının ihlal edildiği durumlarda mal sahibine zararının tazmin edilmesi için açılan davaları ifade eder. Bu tazminatın talep edilebilmesi için, malı işgal eden kişinin haklı bir nedene dayanmaksızın ve kötü niyetle hareket etmesi gereklidir. Örneğin, A’ya ait bir gayrimenkulün, B tarafından hukuka aykırı şekilde işgal edilmesi halinde, A’nın B aleyhine ecrimisil davası açma hakkı doğar.

Haksız işgal, mal sahibine maddi zararlar verdiği gibi, işgal edilen malın potansiyel gelirinden de mahrum bırakabilir. Ecrimisil tazminatının miktarı, genellikle işgal edilen malın getirebileceği en az kira gelirinden, tam gelir yoksunluğuna kadar olan zararları kapsar.

Ecrimisil tazminatı, kötü niyetli haksız işgalin yol açtığı zararların giderilmesini amaçlar ve bu anlamda özel bir zarar giderim biçimi olarak kabul edilir. Yargıtay kararlarıyla şekillenen bu hukuki kavram, 08.03.1950 tarih ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da desteklenmiştir. Bu karara göre, haksız işgalin hukuki bir sözleşmeye dayanmadığı, tamamen haksız bir eylem olduğu ve bu nedenle zararın tazmin edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Ecrimisil davası, mülkiyet haklarının korunması adına atılan önemli adımlardan biridir. Kanuni bir düzenlemeye dayanmaksızın, yargı kararlarıyla uygulama alanı bulan ecrimisil, mal sahiplerine mülklerini haksız işgaller karşısında koruma imkânı sunar.

Ecrimisil veya haksız işgal tazminatı, mülkiyet haklarının ihlal edildiği durumlarda mal sahiplerinin başvurabileceği önemli bir hukuki yoldur. Kötü niyetli ve haksız işgallerin yol açtığı zararların tazmin edilmesini sağlayarak, mal sahiplerine maddi bir koruma sağlar. Ecrimisil davaları, yargı kararlarıyla şekillenen ve mal sahiplerinin haklarını korumaya yönelik önemli bir hukuki mekanizmadır.

Ecrimisil Tazminatı Talep Etmenin Şartları

Ecrimisil tazminatı, mülkiyet haklarının korunması adına önemli bir hukuki mekanizmadır. Taşınır ya da taşınmaz malların haksız olarak işgal edilmesi durumunda, mal sahiplerinin başvurabileceği bir tazminat çeşididir. Bu tazminatın talep edilmesi için üç temel şart bulunmaktadır: haksız işgal, işgal edenin kötüniyetli olması ve işgal nedeniyle zararın meydana gelmiş olması.

1. Haksız İşgalin Tanımı ve Önemi

Haksız işgal, mal sahibinin rızası olmaksızın, bir kişinin başkasına ait malı kullanması veya üzerinde kontrol sahibi olması durumudur. Bu durum, mal sahibinin haklarının ihlal edildiği ve mülkiyet hakkının korunması gerektiği anlamına gelir. Örneğin, bir kişinin başkasına ait bir dükkanı izinsiz olarak kullanması, haksız işgal olarak kabul edilir.

2. İşgal Edenin Kötüniyetliliği

Ecrimisil tazminatının talep edilebilmesi için, işgal edenin kötü niyetli olması gerekmektedir. Kötüniyet, işgal eden kişinin, işgalin hukuka aykırı olduğunun bilincinde olması ve yine de işgale devam etmesi durumudur. Kötüniyetli işgal, hem mal sahibine maddi zararlar verebilir hem de hukuki süreçlerin karmaşıklaşmasına neden olabilir.

3. Zararın Meydana Gelmesi

Ecrimisil tazminatının son şartı, işgal nedeniyle zararın meydana gelmiş olmasıdır. Bu zarar, malın kullanımından doğan doğrudan zararlar, malın yıpranması ya da mal sahibinin malından elde edeceği gelirden mahrum kalması şeklinde olabilir. Zararın büyüklüğü, tazminat miktarının belirlenmesinde önemli bir rol oynar.

Haksız İşgal ve Tazminatın Hukuki Dayanakları

Ecrimisil tazminatı, Yargıtay kararları ile şekillenen bir hukuki kavram olup, mal sahiplerine haksız işgaller karşı koruma sağlar. Haksız işgalin tespiti ve tazminat talebinin değerlendirilmesi süreci, mal sahibinin mülkiyet haklarının etkin bir şekilde korunmasını amaçlar.

Sonuç

Ecrimisil tazminatı, mülkiyet haklarının ihlali durumunda mal sahiplerine sunulan önemli bir hukuki çözümdür. Haksız işgal, kötüniyetlilik ve zararın meydana gelmesi, bu tazminatın talep edilmesi için gereken temel şartlardır. Mal sahipleri, bu koşulların varlığı halinde, haklarını korumak adına hukuki yollara başvurabilirler. Bu süreç, hem mülkiyet haklarının korunmasını hem de haksız işgalin oluşturduğu zararların giderilmesini sağlar, böylelikle adil bir çözüme ulaşılmasına olanak tanır.”

Ortak Mülkiyette Ecrimisil Davası ve Kullanımdan Men Edilme Koşulu

Ortak mülkiyet, iki ana kategori altında incelenir: paydaşlı mülkiyet (ortak mülkiyet) ve elbirliği ile mülkiyet (ortaklık halinde mülkiyet). Bu mülkiyet biçimlerinde, ecrimisil davasının açılabilmesi ve kullanımdan men edilme koşulları aşağıdaki gibidir:

1. Ortakların Üçüncü Şahıslara Karşı Ecrimisil Davası

Paydaşlı mülkiyette, her bir ortak, mülkü haksız yere işgal eden dış kişilere (ortak olmayanlara) kendi payları oranında ecrimisil talebiyle dava açma hakkına sahiptir. Mesela, A ve B eşit paylara sahip oldukları bir gayrimenkulde, C isimli üçüncü bir şahıs tarafından gayrimenkul haksız işgal edildiğinde, A ve B isterlerse birlikte veya ayrı ayrı, hisseleri oranında ecrimisil talep edebilir. Elbirliği mülkiyetinde ise, ortakların tasarruf işlemleri için mutabakat sağlamaları gerekir. Yine de ecrimisil, bölünebilir bir hak olduğundan, ortaklardan her biri kendi payı için talepte bulunabilir.

2. Ortakların Birbirlerine Karşı Ecrimisil Davası

Hem elbirliği mülkiyetinde hem de paydaşlı mülkiyette, ortaklardan biri, mülkün ortaklarca haksız işgale uğraması durumunda, ecrimisil talebiyle dava açabilir. Fakat, davacı ortağın kendisine sorunsuz bir şekilde kullandığı mülk kısmı varsa, ecrimisil davası kabul edilmez. Paydaşlar arasında kullanım anlaşması yapılarak her birinin kullanacağı alan belirlenmişse, kullanımdan men edilme şartı aranmaz. Bir ortağın daha az kullanım yaptığını iddia etmesi durumunda, ecrimisil yerine, taksim veya mülkiyetin satışı yoluyla ortaklığın giderilmesi davası açmalıdır. Miras ortaklığı gibi elbirliği mülkiyeti durumlarında, ecrimisil davasını tereke temsilcisi açabilir.

3. Ortaklar Arası Ecrimisil Davalarında Kullanımdan Men Edilme Koşulu

Paydaşlı ve elbirliği mülkiyetlerinde, çoğunlukla ecrimisil talepleri, dışarıdan ziyade ortaklar arasında karşılıklı olarak dile getirilir. Ortakların birbirlerine karşı ecrimisil talebinde bulunabilmeleri, belirli şartlara bağlıdır. Ortaklardan birinin diğerine karşı ecrimisil davası açabilmesi, “kullanımdan men edilme” koşulunun sağlanmasına bağıdır. Kullanımdan men edilme, ecrimisil talep eden ortağın, davaya konu olan mülkten veya gelirinden faydalanma isteğinin, diğer ortağa önceden bildirilmesi ile sağlanır. Noter aracılığıyla yapılan ihtar, önceki davalara başvurma, icra takibi gibi yöntemlerle de bu istek bildirilebilir. Kullanımdan men edilme şartı, talebin karşı tarafa iletilmesi ve bu durumun her türlü kanıtla ispatlanmasıyla gerçekleşir.

Bazı durumlarda, ortaklar arasında kullanımdan men edilme şartı olmadan doğrudan ecrimisil davası açılabilir. Örneğin, taşınmaz kamu malı ise, doğal ürün veren yerlerde (bağ, bahçe vb.), kira geliri elde edilen iş yerleri veya konutlarda, veya ortaklardan birinin tam hak iddiası ile diğerlerinin ortaklığını inkar ettiği durumlarda doğrudan ecrimisil davası açılabilir. Ayrıca, ortaklar arasında yapılan kullanım anlaşmaları sonucunda her birinin yararlanacağı alanlar belirlenmişse veya davacı daha önce ilgili taşınmaza dair dava açmışsa, kullanımdan men edilme koşulu aranmaz.

Bu koşullar dışında, ortaklar arasında ecrimisil davası açılabilmesi için kullanımdan men edilme şartının yerine getirilmiş olması gerekir. Bu koşul, davacı tarafından ispat edilebilir her türlü delille kanıtlanabilir.

Ecrimisil Tazminat Davası Açma Hakkı ve Süreci

Ecrimisil tazminat davası, taşınır veya taşınmaz mülkler üzerinde meşru hakka sahip olanlar tarafından, bu mülklerin izinsiz kullanılması durumunda açılabilir. Örnek olarak, bir mülk üzerinde intifa hakkı sahibi olan kişi, o mülkün izinsiz kullanılması halinde ecrimisil davası açma yetkisine sahiptir. Bu durum, yalnızca mülk sahibi için değil, mülk üzerinde kullanım hakkı gibi belirli haklara sahip kişiler için de geçerlidir. Ecrimisil davası, hem mülk sahipleri hem de mülkü yasal hakları çerçevesinde kullanma hakkına sahip olanlar tarafından gündeme getirilebilir.

Paydaşlık Mülkiyetinde Ecrimisil Talebi

Müşterek mülkiyette, her bir ortak, mülk üzerindeki haklarını kullanamama durumunda, diğer ortak veya ortaklara karşı ecrimisil talebinde bulunabilir. Aynı şekilde, bir üçüncü şahıs tarafından mülk haksız yere işgal edildiğinde, ortaklar kendi payları oranında ecrimisil talep edebilir.

Ortaklık Mülkiyetinde Ecrimisil Talebi

Ortaklık mülkiyetinde ise, her bir ortak, diğer ortaklara ya da dışarıdan bir kişiye karşı ecrimisil davası açma hakkına sahiptir.

Mahkeme kararlarında, bir ortağın, diğer ortakların onayını almadan ya da ortaklığa bir temsilci atanmadan, mülkten faydalanılmasını engelleyen diğer ortaklara veya dış kişilere karşı ecrimisil davası açabilmesi mümkündür.

Ecrimisil Davalarının Zamanaşımı

Ecrimisil tazminat davaları, beş yıllık bir zamanaşımı süresine tabidir. Bu süre, davanın açıldığı tarihten itibaren geriye doğru işlemeye başlar. Örneğin, 1 Ocak 2023’te açılan bir ecrimisil davasında, geriye dönük olarak en fazla 1 Ocak 2018 tarihine kadar olan süreç için tazminat talep edilebilir. Ancak, davalı zamanaşımı savunması yapmadığı sürece, mahkeme, davacının talebi doğrultusunda karar verebilir.

Ecrimisil Tazminatında Faiz

Ecrimisil tazminatıyla birlikte, kanuni faiz de talep edilebilir. Faiz, haksız kullanımın başladığı tarihten itibaren, her yıl için ayrı ayrı hesaplanarak talep edilebilir.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Ecrimisil tazminat davalarında yetkili mahkeme, genellikle davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Ecrimisil davası, mülkün bulunduğu yere ilişkin olmadığı için, genel yetkili mahkemelerde görülür.